Şeytan üçgeni

Sarı kırmızılı takım perdeyi Baros ile açtı. Konya, Erhan ile eşitliği sağladı. İkinci yarıdaki "Kusursuz G.Saray fırtınası" 51-66 arasında Baros-Lincoln-Kewell üçlüsü ile farka koştu..
Tarife bir hafta önce Kocaeli'dekinin aynısı: Galatasaray baskılı başlayacak. Ama Konyaspor direnecek, koşacak, coşacak. Hatta gol de bulacak. Sonra kapanacak... Biraz zamana oynayacak. Sonunda yorulacak. Galatasaray bastıracak, yıpratacak, sonunda kazanacak... Bu düzende başlıyor oyun. Galatasaray daha 4'te Arda- Baros ikilisiyle 'geleceğim' diyor... 8'de Baros'la sözünü tutuyor. Baros vuruyor, kaleciye bir tek yemek kalıyor... Geçen maçın 'tarifesini' Aydın değiştirmeye çalışmıştı. Bu sefer de Mehmet Güven zayıf halka... Gerçi Konya'nın golü Fahri'nin kulllandığı korner vuruşuna Erhan'ın vuruşuyla geliyor ama Galatasaray'ın 'oyun bozanı' o oluyor sonuçta... Tam da göbekte olunca yeri, aksatıyor takımı. İkinci yarıda müdahale geliyor kenardan. Volkan'ı Güven'le değiştirirken sistemi de değiştiriyor Skibbe. Galatasaray'a en çok yakışan çift forvetli sistem daha ikinci yarıya 'Bismillah' der demez çözüyor Konyaspor'u.

ÖLÜM VARMIŞ...
51'de Kewell'ın ortası Baros'u ıskalıyor ama Lincoln'le tamamlanıyor. Sonra Lincoln mükemmel bir asistle Baros'a attırıyor golü. Gollerin dördüncüsü, beş dakika sonra Kewell ceza sahasının çaprazından bir tane de kendisi atınca geliyor... 3 puan, takımı zirveye yaklaştırıyor, Skibbe'yi de kabuslardan uzaklaştırıyor. Galatasaray seyircisi 'yaslı' geldiği Ali Sami Yen'den bir nebze olsun 'şen' ayrılıyor... Şimdi müsadenizle yazının sonunu gasp edeceğim ve bir dosta veda edeceğim... Sevgili Alpi, sen kızardın muhtemelen 'bozmayın takımı böyle' diye ama bugün tribünler takımı değil seni söyledi bıkmadan. Özene bezene astırır, gözün gibi saklardın pankartları... Bugün o pankartlarda vardın. Mutlak bir saygıyla yapıldı saygı duruşu. Yani, tam da görmek isteyeceğin gibiydi bugün Ali Sami Yen, göremedin. Sarıyı üzgün, kırmızıyı küskün bıraktın... 'Ölüm varmış korku varmış, bu dünyanın sonu varmış' dedin, gittin! Ama bil ki 'bizim için yoktur tasa, kalbimizde sen SONSUZA KADAR yaşadıkça'...